Bazen bir otistik gibi yaşadığımızı düşünüyorum. Bireysel olarak da toplum olarak da sürekli tekrarlar içindeyiz. Gözleri bağlanmış, kuyunun etrafında dönen dolap beygiri gibi.

Londra’da Gik-Der Oyuncularının sahnelediği Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım oyununu izlerken bunu düşündüm.
Usta yazar Haldun Taner oyunu 1961 yılında yazmış. Üzerinden tam 64 yıl geçmiş. Gelin görün ki, yazıldığı tarihi bilmeyen biri seyretse bugünü anlattığını söyleyebilir.
Çoğunluğu, yani bizleri temsil eden Vicdani’nin yenilgisi son sahneye kadar bitmiyor. Hep çaresiz. Çünkü doymak bilmeyen Efruz tarafından sürekli hırpalanarak sömürülüyor.
Yasalar da hep bildiğiniz gibi. Var ama istenildiğinde yok veya gecikmeli. Güçlülerin elinde eğilip bükülebilen hukuk sistemi.
Türk tiyatrosunun en fazla sahnelenen eseri olarak da anılan bu oyun daha kaç yıl seyredene bu kadar tanıdık gelecek bilemiyorum?
Sonuç olarak II. Meşrutiyet ile 1960’ların sonuna kadarlık bir zaman dilimi güzel hicvedilmiş.
edebiyathaber.net (21 Haziran 2025)