Teşekkürler anneciğim!

Sarunas Jasikevicius'un basketbolcu ve koç olarak başarılarını alt alta yazınca liste bir hayli uzuyor… 49 yaşındaki koç, dünya basketbolunda bugün bir markaysa bunda en büyük pay annesinin... Nasıl mı? Gelin hikâyenin başladığı 1976 yılına dönelim… Berlin Duvarı yıkılmamış, SSCB sınırları içinde "Glasnost" ve "Perestroyka"yı bırakın söylemek, düşünmek bile Sibirya'ya sürgün anlamına geliyordu. Olimpiyatların birer propaganda savaşı olduğu Soğuk Savaş dönemiydi. O günlerde ünlü bir hentbolcu olan Rita, Sovyetler Birliği Kadın Milli Hentbol Takımıyla Montreal'deki 1976 Yaz Olimpiyatları'na hazırlanıyordu. Takım arkadaşlarıyla olimpiyat formalarını denemeye başlamıştı.

AĞRILARI APANDİSİT SANDILAR
Milli takım antrenörü Igor Turcinas, Rita'yı takımın yıldızı olarak görüyordu. Haklı olarak olimpiyat altın madalyası hayal eden Rita'nın birden dünyası karardı. O kritik günleri şöyle anlatıyor: "Yazın ortasıydı, mide bulantım giderek daha sık olmaya başladı. Apandisitten şüphelendiler ve hatta beni Moskova'da ameliyat ettiler. Ancak mide bulantım ameliyattan sonra da geçmedi. Bir bebek beklediğimi öğrendim!"

BİNLERCE ALTINA DEĞİŞİLMEZ
Koç Turcinas, Rita'nın hamileliğini duyduğunda dişlerini sıktı, "Artık gözlerinin içine bakmak istemiyorum" dedi. Turcinas, Rita'nın hamileliği sonlandırmayıp, Olimpiyat Oyunları yerine bir bebek seçmesini asla affetmedi. Bir daha geri dönme hakkı olmaksızın Milli Takım'dan ihraç etti. Rita, kariyerine mâl olsa da her zaman bebeğinin binlerce altın madalyadan daha değerli olduğuna inandı.

ŞAMPİYONLUK GENLERİNDE VAR
5 Mart 1976'da Kaunas Hastanesi'nde daha sonra Fenerbahçe ve dünya basketbol tarihinin en önemli figürlerinden biri olacak bir erkek çocuğu dünyaya geldi: Sarunas Jasikevicius… Saras, 49 yıl sonra hem oyuncu hem de koç olarak Triple Crown (lig, kupa ve EuroLeague şampiyonluğu) kazanan ilk isim olurken, şampiyonluğun genlerinde olduğunu ortaya koydu. Kaldırdığı her kupa ile de bir bakıma annesinin yarım kalan hayallerini yaşattı.

Eşi Anna Douka ile mutlu bir evliliği olan Saras, bir erkek, bir kız iki çocuk sahibi. Babası Linas ve annesi Rita, başarılı koçun en büyük destekçisi ve her zaman yanındalar.

45 DERECEYLE KOŞUYORDU
Annesi Rita daha önce verdiği bir röportajda uğrunda altın madalyadan vazgeçtiği Saras'ı şöyle anlatıyordu: "Çocukluğunda çok çevik bir çocuktu. Yürümeyi öğrendikten hemen sonra 45 derece eğilerek koşmaya başladı. Her yere koşup duruyordu ve ben de sürekli onu kovalamak zorunda kalıyordum. Onun için en büyük ceza oturmaktı. Çocukluğunda topu olmadan yaşayamazdı."

AZ KALSIN TENİSÇİ OLACAKTI
Altı yaşındaki Saras, babası tarafından ilk kez basketbol antrenmanına götürüldü. Kaunas Basketbol Okulu'na vardığında antrenör Feliksas Mitkevicius'un eline düştü. Antrenör katıydı ve antrenmandan kaçmaya çalışan Sarunas'ı defalarca yakaladı. Jasikevicius, 12 yaşına geldiğinde basketboldan sıkıldı. Bırakmak istedi. O katı antrenör, gidip durumu ailesine anlattı ve bunun Litvanya için çok büyük bir kayıp olacağını söyledi. Baba Linas, oğluyla konuştu. Bu konuşma üzerine Saras tenis için basketbolu bırakmaktan vazgeçti.

CV'SİNE SAYFALAR YETMİYOR
Sarunas Jasikevicius'un basketbolcu ve koç olarak başarılarını alt alta yazınca liste bir hayli uzuyor…
F.Bahçe Beko'da 2011'de oyuncu olarak Türkiye Ligi ile Türkiye Kupası şampiyonluğu yaşadı. Koç olarak ilk yılında kaldırdığı lig ve Türkiye Kupası'na bu sene EuroLeague şampiyonluğunu da ekledi.
2000 yılından bu yana EuroLeague adıyla düzenlenen organizasyonda hem sporcu hem de antrenör olarak şampiyonluk yaşayan ilk isim olarak tarihe geçti.
49 yaşındaki Saras bu sezon EuroLeague'de yılın koçu seçildi.
Litvanyalı koç, Avrupa'da 10 yıl sonra bir sezonda 3 kupa birden kaldıran ilk isim olmayı başardı. Türkiye Ligi'nde ise bu ilk kez yaşandı.
Fenerbahçe, bir yıl daha sözleşmesi olan Sarunas Jasikevicius'un anlaşmasını 2028-29 sezonuna kadar uzatmak istiyor.