Michel Zévaco’nun kaleme aldığı Triboulet – Triboulet’nin Sonu, Murat Sertoğlu çevirisi ve Elips Kitap etiketiyle raflarda yerini aldı.
Tanıtım metninden
Monarşinin hüküm sürdüğü, bilime ve terakkiye düşmanca yaklaşan din adamlarının cirit attığı bir Fransa’yla karşı karşıyayız. 16. yüzyıla tekabül eden ve I. François’nın tahtta bulunduğu bu dönemde Fransa; kaotik, çalkantılı ve karanlık bir çehreye sahiptir.
Fransa Kralı I. François, bir melek kadar güzel Gillette’e meftun olur. Fakat kralın öğreneceği bir haber, bütün bu duygularını yerle bir etmeye yeter. Çünkü daha önce hiç görmediği Gillette, aldığı habere göre kendi kızıdır.
Gillette’in aklında ve kalbinde ise bambaşka kişiler vardır. Onun kalbindeki kişi, krallığa karşı gelen ve sarayı basan Serseriler Kralı Manfred; baba olarak seçtiği kişi ise onu himaye eden ve bir baba gibi esirgeyen Triboulet’dir. Sarayın, aynı zamanda Fransa Kralı’nın soytarısı olan kambur Triboulet; Gillette’i bütün kötülüklerden korumak isterken pek çok sorunla yüzleşmek zorunda kalacaktır.
Michel Zévaco’nun Fransa tarihini ustaca bir hikâyeleme tekniğiyle kaleme aldığı Triboulet, soluksuz okunabilecek tarihî bir roman olarak okuyucuyla buluşuyor.
Onu sevdiğin için soytarıdan nefret ettiğimi anlamıyor musun? Ben Fransa Kralı olduğum hâlde soytarımı kıskanıyorum. Sen onun maskaralık asasıyla çıngıraklarına tatlı tatlı, banaysa nefretle bakıyorsun! Ben buna dayanamıyorum.