Kuzey Kutbu'nda bahar gelince milyonlarca kuş yavrularını büyütmek için bir araya geliyor. Bu dönemde her yerde yavru kuşların cıvıltıları duyulur ve tüylerle kaplı minik yavruları her yerde görebilirsiniz. Bu durum, 73 milyon yıl önce de aynıydı. Bu hafta Science dergisinin kapağında yer alan bir makale, kuşların kutup bölgelerinde yuva yapmasına dair bilinen en eski örneği belgeliyor.[1] Makalenin baş yazarı ve Princeton Üniversitesi'nde doktora öğrencisi olan Lauren Wilson, şöyle anlatıyor.
Kuşlar 150 milyon yıldır var ve var oldukları sürenin yarısı boyunca, yani yaklaşık 75 milyon yıldır, Kuzey Kutbu'na yuva inşa ediyorlar.
Wilson, bu makalenin Alaska Fairbanks Üniversitesi’ndeki yüksek lisans tez çalışması sonucunda ortaya çıktığını belirtiyor. Alaska'daki bir kazı alanından toplanan düzinelerce minik fosilleşmiş kemik ve dişi inceleyen Wilson ve ekibi, dinozorların da bu topraklarda dolaştığı dönemde Kuzey Kutbu'nda üreyen farklı kuş türlerini tespit etti. Bunlar arasında dalgıç kuşlar, martı ve ördek ve kaz gibi kuşlara benzeyen birkaç kuş türü vardı. Makalenin yazarlarından Alaska Üniversitesi Kuzey Müzesi direktörü ve Wilson'ın yüksek lisans tez danışmanı Pat Druckenmiller, çalışmayı şöyle özetliyor:
Çalışmamız, Kutup bölgelerinde kuşların ürediğine dair kayıtları 25–30 milyon yıl geriye çekiyor. Kuzey Kutbu, modern kuşların uğrak mekanı olarak kabul edilir. Fairbanks bölgesindeki göçmen kazlar, ördekler ve turnalar için bir mola yeri olan Creamer's Field'a yolunuz düşüp de olanları gözlemlerseniz aynı zamanda geçmişe de tanık oluyorsunuz. Bunu 73 milyon yıldır yaptıklarını bilmek muazzam bir duygu.Wilson, kuş kemiklerinin ne kadar hassas olduğu düşünülecek olursa, çokça eski kuş fosilinin bulunmasının bile inanılmaz ve olağanüstü bir durum olduğunu söylüyor. Yavru kuş kemiklerinin, gözenekli ve çok kolay bir şekilde parçalabilen kemiklerin de bulunmuş olması, bu durumu iki kat daha etkileyici yapıyor. Wilson, şöyle açıklıyor:
Kretase dönemine ait kuş kemikleri bulmak zaten çok zordur ve böyle kemiklerle nadiren karşılaşabilirsiniz. Yavru kuş kemikleri ile karşılaşmak ise neredeyse hiç duyulmamış bir şeydir. İşte bu fosillerin önemi buradan geliyor.Fosiller, Alaska'nın Kuzey Yamacı'ndaki Colville Nehri boyunca uzanan ve dinozor fosilleriyle tanınan Prince Creek Formasyonu'ndan toplandı. Bilim insanları yaptıkları incelemelerde 50'den fazla kuş kemiği ve kemik parçası tespit etti. Druckenmiller, şöyle söylüyor:
Alaska'yı fosil kuşlar açısından incelemek istedik. Daha önce kimsenin radarına giren bir bölge değildi.Bu fosil koleksiyonu, araştırma ekibinin Prince Creek Formasyonu'nda kullandığı alışılmadık kazı ve araştırma yöntemlerinin değerini gösteriyor. Omurgalı paleontolojisinin çoğu, genellikle büyük kemiklerin çıkarılmasına odaklansa da Prince Creek Formasyonu'nda çalışan bilim insanları ise küçük veya büyük fark etmeksizin gördükleri her kemiği ve her dişi topladıklarından emin olduklarını belirtiyor.
Druckenmiller, elek ile elenmiş tortu küvetlerini laboratuvara taşıyarak mikroskop altında özenle inceleyip analiz ettiklerini, bu sayede Kretase döneminde Kuzey Kutbu'nda yaşamış dinozorların, kuşların ve memelilerin davranışları ve fizyolojisi hakkında benzeri görülmemiş bilgiler edindiklerini ve yepyeni türler keşfettiklerini vurguluyor. Druckenmiller, şöyle anlatıyor:
Artık dinozorlar dönemine ait kuş fosilleri açısından ülkedeki en iyi yerlerden biriyiz. Bulduğumuz küçük kemikler ve dişlerin bize sağladığı bilgiler gerçekten etkileyici ve dönemdeki hayvanlar hakkında çok şey öğreniyoruz. Bütün bunlar, o dönemdeki canlıları derinlemesine anlamamızı sağlıyor.Araştırmacılar, Colville Nehri'nde bulunan kemiklerin tüm modern kuşları içeren Neornithes grubunun bilinen en eski üyeleri olup olmadığı henüz net olarak belli olmadığını belirtiyor. Yeni kemiklerden bazılarında sadece bu gruba ait olan bazı iskelet özellikleri tespit edildi. Ayrıca, günümüzdeki kuşlar gibi, bu kuşların bazılarının gerçek dişleri de bulunmuyor. Druckenmiller, sözlerini şöyle bitiriyor:
Eğer bu kemikler modern kuş grubuna aitse, şimdiye kadar bulunan en eski fosiller olacak. Şu anda bildiğimiz en eski fosiller yaklaşık 69 milyon yıl öncesine ait. Ama bunu kesin olarak söyleyebilmek için kısmen ya da tamamen korunmuş bir iskelet bulmamız gerekiyor.Evrim Ağacı, sizlerin sayesinde bağımsız bir bilim iletişim platformu olmaya devam edecek!
Evrim Ağacı'nda tek bir hedefimiz var: Bilimsel gerçekleri en doğru, tarafsız ve kolay anlaşılır şekilde Türkiye'ye ulaştırmak. Ancak tahmin edebileceğiniz gibi Türkiye'de bilim anlatmak hiç kolay bir iş değil; hele ki bir yandan ekonomik bir hayatta kalma mücadelesi verirken...
O nedenle sizin desteklerinize ihtiyacımız var. Eğer yazılarımızı okuyanların %1'i bize bütçesinin elverdiği kadar destek olmayı seçseydi, bir daha tek bir reklam göstermeden Evrim Ağacı'nın bütün bilim iletişimi faaliyetlerini sürdürebilirdik. Bir düşünün: sadece %1'i...
O %1'i inşa etmemize yardım eder misiniz? Evrim Ağacı Premium üyesi olarak, ekibimizin size ve Türkiye'ye bilimi daha etkili ve profesyonel bir şekilde ulaştırmamızı mümkün kılmış olacaksınız. Ayrıca size olan minnetimizin bir ifadesi olarak, çok sayıda ayrıcalığa erişim sağlayacaksınız.
Avantajlarımız
"Maddi Destekçi" Rozeti
Reklamsız Deneyim
%10 Daha Fazla UP Kazanımı
Özel İçeriklere Erişim
+5 Quiz Oluşturma Hakkı
Özel Profil Görünümü
+1 İçerik Boostlama Hakkı
ve Daha Fazlası İçin...
₺50/Aylık
₺100/Aylık
₺150/Aylık
₺250/Aylık
₺500/Aylık
Makalelerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu makalemizle ilgili merak ettiğin bir şey mi var? Buraya tıklayarak sorabilirsin.