
Ruhsan Çarpadan’ın Taşıyamadığım Yük adlı öykü kitabı Everest Yayınları tarafından yayımlandı.
Tanıtım bülteninden:
Ruhsan Çarpadan’ın ilk öykü kitabı Taşıyamadığım Yük, hafızayla iç içe geçmiş bir duygular atlası. Bu eseriyle Seyhan Livaneli Öykü Ödülü’ne layık görülen Çarpadan, okuru çocukluk anılarının karanlık dehlizlerinden, kayıpların ve özlemlerin yüklendiği gündelik sahnelere taşıyor. Her bir öyküde, geçmişin silik bir resmi düşüyor önümüze: bir kamyonun ardından sallanan eller, içi boşalan bir ev, mandalina kokusuna saklanmış yas.
Kitap üç bölümden oluşuyor: “Taşıyamadığım Yük”, “Keşke Bugün Kendimle…” ve “Kambur”. Kitaptaki öyküler, kadınların, çocukların, yaşlıların ve en çok da suskunların sesini duyuruyor. Ruhsal yaraların içimizdeki yankısını ince bir dille ortaya koyan yazar, kimi zaman bir hastane odasında, kimi zaman İstanbul’un ayazlı sokaklarında okuru yavaşça durmaya, bakmaya ve hissetmeye çağırıyor.
Taşıyamadığım Yük, modern Türk öykücülüğüne hem biçimsel inceliği hem de duygu derinliğiyle güçlü bir katkı sunuyor. Çarpadan’ın yalın ama çarpıcı anlatımı, okuru sadece birer tanık değil, aynı zamanda duygudaş bir yol arkadaşı kılıyor.
Yataktan kalkıp cam tarafına doğru gidiyorum. Camlar çamur içinde. Aralıyorum zorlukla. Uzaklardan yağmur, toprak ve ıslak çayır kokusu geliyor sızlayan burnuma. Gözlerimi kapıyorum. Kapının açıldığını duyuyorum sonra. Kararsız, tereddütlü, nasıl konuşacağını bilmeyen bir ses bu, biliyorum. Kapı ağzında, mavi gözlü hemşirenin sesini işitiyorum. Ona cevap vermiyorum.
Tepelere bakıyorum.
Uzaklara.
Daha uzaklara.
Doru bir at, annemle birlikte ağlayan çayırlarda kayboluyor.
edebiyathaber.net (11 Haziran 2025)