Son yılların en popüler süper besinlerinden biri olan avokado, sağlık yararlarıyla öne çıkıyor. Ancak bu besinin özellikle böbrek hastaları açısından bazı riskler barındırabileceği uyarısı yapılıyor.

Kalp dostu yağları, lif içeriği ve vitamin zenginliğiyle sıkça önerilen avokado, ekmeğe sürülüyor, smoothielere karıştırılıyor, hatta kahvaltıların vazgeçilmezi haline geliyor. Peki, avokado gerçekten herkes için güvenli mi?

Uzmanlar, sağlıklı kişiler için avokadonun son derece faydalı olabileceğini belirtiyor. İçerdiği tekli doymamış yağlar, antioksidanlar ve K, C ve B vitaminleri sayesinde iltihabı azaltıyor, kötü kolesterolü düşürüyor ve kan basıncını düzenlemeye yardımcı oluyor. Bu da uzun vadede böbrek sağlığını destekleyen önemli faktörler arasında yer alıyor.
Ancak burada dikkat edilmesi gereken bir unsur var: potasyum.
Bir orta boy avokado yaklaşık 700-900 mg potasyum içeriyor. Bu, bir muzun neredeyse iki katı kadar potasyum anlamına geliyor. Kronik böbrek hastalığı (KBH) olan kişilerde ise böbreklerin fazla potasyumu vücuttan atma yetisi azalabiliyor. Bu durum, kan potasyum düzeylerinde yükselmeye (hiperkalemi) ve dolayısıyla kalp ritminde ciddi sorunlara yol açabiliyor.

Dolayısıyla, ileri evre böbrek hastalığı olan, diyalize giren ya da doktoru tarafından düşük potasyumlu diyet önerilen kişilerin avokado tüketimini sınırlandırması gerekiyor. Uzmanlar, bu kişilerin avokadoyu tamamen hayatından çıkarması gerekmediğini, ancak porsiyon kontrolü yaparak tüketmesi gerektiğini vurguluyor.

Bir başka yanlış inanış ise avokadonun böbrek taşı oluşumuna yol açtığı yönünde. Bu iddia bilimsel dayanaklardan yoksun. Avokado, taş oluşumuyla ilişkilendirilen oksalat açısından zengin değil. Aksine, içerdiği sağlıklı yağlar sayesinde dolaylı yoldan böbrek fonksiyonlarını desteklediği belirtiliyor.

PEKİ, NE KADAR TÜKETİLMELİ?
Beslenme uzmanlarına göre haftada birkaç kez çeyrek ya da yarım avokado tüketmek, çoğu kişi için güvenli. Ancak “doğal ve sağlıklı” algısıyla günde iki tam avokado yemek, özellikle böbrek hassasiyeti olan bireyler için risk oluşturabilir.

KİMLER DİKKATLİ OLMALI?
Orta veya ileri evre kronik böbrek hastalığı olanlar
Diyaliz tedavisi görenler
Düşük potasyumlu diyet uygulayanlar
Hiperkalemi (yüksek potasyum seviyesi) tanısı alanlar

Tüm bu bilgiler ışığında, avokado tüketimi konusunda tek doğru yaklaşımın kişiselleştirilmiş beslenme olduğunun altı çiziliyor. Büyük diyet değişikliklerine gitmeden önce bir nefrolog veya diyetisyene danışmak, sağlığınızı korumanın en güvenli yolu.
Avokado, doğru kişi ve doğru miktarda tüketildiğinde dosttur; yanlış koşullarda ise riskli olabilir.
- Etiketler :
- Haberler -
- Yaşam
- Beslenme
- Sağlık